kendiliğinden oluşan - Türkisch Englisch Wörterbuch

kendiliğinden oluşan

Bedeutungen von dem Begriff "kendiliğinden oluşan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kendiliğinden oluşan spontaneous adj.
In a spontaneous parliament in a Western democracy, there is sometimes more time available than anticipated.
Bir Batı demokrasisinde kendiliğinden oluşan bir parlamentoda, bazen beklenenden daha fazla zaman kullanılabilir.

More Sentences
kendiliğinden oluşan self-generated adj.
kendiliğinden oluşan free-from adj.
Technical
kendiliğinden oluşan autogenous adj.
Medical
kendiliğinden oluşan self-induced adj.
Physiology
kendiliğinden oluşan automatic adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kendiliğinden oluşan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 14 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kendiliğinden oluşan sebepler self-induced causes n.
Trade/Economic
kendiliğinden oluşan denge automatic balance n.
Technical
kendiliğinden oluşan nanoborucuk demetleri self-assembled nanotube bunches n.
kendiliğinden oluşan yapılar self-assembled structures n.
kendiliğinden oluşan nanoparçacıklar self-assembled nanoparticles n.
kendiliğinden oluşan küçücük kesecikler self-assembled microscopic vesicles n.
kendiliğinden oluşan büyüme self-assembled growth n.
kendiliğinden oluşan nanoborucuklar self-assembled nanotubes n.
Medical
kendiliğinden oluşan tekkatman self-assembled monolayer n.
Psychology
kendiliğinden oluşan ve pekiştirici veya engelleyici etkileri olan bir tepkiye ait operant adj.
kendiliğinden oluşan ve pekiştirici veya engelleyici etkileri olan bir tepkiyle ilgili operant adj.
kendiliğinden oluşan ve pekiştirici veya engelleyici etkileri olan bir tepki olan operant adj.
Chemistry
germanitte kendiliğinden oluşan yarı iletken kristalli bir element germanium n.
Modern Slang
gülerken göz çevresinde oluşan veya yüzde kendiliğinden bulunan ve sevimli bulunan kabarıklık aegyosal n.